A-

A+

6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (“Kanun”)’da Tasarıma dair düzenlemeler

Kanun tasarım tanımını genişletti ve korumanın kapsamını arttırdı.

Kanun ile daha genel bir tasarım tanımı getirilerek koruma kapsamı da genişletilmiştir. Tasarım, ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümü olarak tanımlanmıştır. Bilgisayar programları hariç olmak üzere, endüstriyel yolla veya elle üretilmiş bir nesne tasarım kapsamında olabileceği gibi, ürünün işlevi bakımından da herhangi bir sınırlama yoktur.  Ancak tasarımın koruma kapsamına alınabilmesinin şartı, önceki düzenlemelere paralel şekilde, yeni ve ayırt edici nitelik taşımasıdır. 

Tescilsiz Tasarıma da koruma imkanı var.

Kanun’da Madde 55 uyarınca, tasarım Kanun hükümleri uyarınca tescil edilmiş ise tescilli tasarım, ilk kez Türkiye’de kamuya sunulmuş olması[i] halinde ise tescilsiz tasarım olarak korunur. Bu yeni düzenleme, hızlı değişime uğrayan ve dolayısıyla tescil başvurusu yapılması tercih edilmeyen tekstil, giyim ve ambalaj gibi sektörlerdeki tasarımların, aşağıda belirtildiği gibi sınırlı bir süre ile korunması amacını taşımaktadır.

Yedek Parçalar açısından özellikle otomotiv yan sanayini destekleyici düzenlemeler yapıldı.

Kanun’un 59. maddesi ile yeni bir hüküm getirilerek, bir birleşik ürünün görünümüne bağlı olan parçaların birleşik ürüne orijinal görünümünü yeniden kazandırmak üzere onarım amacıyla ve bu parçaların kaynağı konusunda yanıltıcı olmamak şartıyla, tasarımın piyasaya sürüldüğü tarihten itibaren üç yıl sonra kullanılmasının tasarım hakkının ihlali sayılmayacağı düzenlenmiştir. Ayrıca, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca yayımlanan eşdeğer parçaların tasarımın piyasaya sürüldüğü tarihten itibaren üç yıl içinde kullanımı da tasarım hakkının ihlali sayılmayacaktır. Bu hükümler, özellikle otomotiv yan sanayini desteklemek ve tüketicilerin bu ürünlere daha ucuza erişebilmesi amacıyla getirilmiştir. 56. madde uyarınca, birleşik ürünün görünmeyen parçaları da Kanun’da koruma kapsamında sayılmamaktadır.

İlan ve İtiraz Süreçleri kısaltıldı.

Tasarım başvuruları bakımından da önceden 6 ay olarak belirlenen itiraz süreleri kısaltılmış olup, madde 67’de, başvuru sahiplerinin Kurum kararlarına karşı iki ay içinde itiraz edebileceği, üçüncü kişilerin ise tescilin yayımı tarihinden itibaren üç ay içinde itirazda bulunabilecekleri düzenlenmektedir.

Tescilsiz tasarımlara da koruma geldi.

Tescilli tasarımların koruma süresinde değişiklik yapılmamış olup, süre 5 yıldır ve toplam 25 yıla kadar 5’er yıllık sürelerle yenilenebilecektir. Tescilsiz tasarımlarda ise, yeni bir düzenleme getiren madde 69(2) uyarınca, tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten itibaren 3 yıl boyunca koruma sağlanmaktadır.

Çalışanların tasarımlarına dair hakların düzenlemesi, tasarımcıyla işverenin hizmet ilişkisi içinde olup olmadığına göre değişiyor.

Çalışanların hizmet ilişkisi kapsamında geliştirdikleri tasarımların işverene ait olacağı hükmü, Kanun öncesi düzenlemelerde de yer almakta idi.  Kanun’un 73. maddesi, önceki düzenlemeden farklı olarak, çalışanların bulunduğu işyerindeki bilgi ve araçlardan faydalanarak ancak hizmet ilişkisi kapsamı dışında tasarladıkları tasarımlar, sadece işverence talep edilmesi halinde işverene ait olacaktır. Çalışanların tasarımlarına ilişkin bu hükümler, yüksek öğretim kurumlarındaki öğrenci, stajyer ve öğretim elemanlarının bilimsel çalışmalar veya araştırmalar sonucunda gerçekleştirdikleri tasarımlar hakkında da uygulanacaktır.  Bu hüküm ile, üniversitelerdeki tasarım potansiyelinin ortaya çıkarılması ve ekonomiye kazandırılması amaçlanmıştır.  Madde 74 uyarınca çalışanın, söz konusu tasarıma ilişkin olarak işverenden bir bedel talep etme hakkı olup, tarafların bu bedel üzerinde anlaşamaması halinde, mahkemeye başvurulacaktır.  İşverenin yüksek öğretim kurumu olduğu durumlarda bu bedel tasarımdan elde edilen gelirin en az yarısı olacaktır.

Hizmet ilişkisi dışında kalan iş görme sözleşmeleri çerçevesinde yapılan tasarımlarda hak sahibi, taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümleri çerçevesinde belirlenir. Bu nedenle hizmet ilişkisi dışında yapılan tasarımlar için imzalanacak sözleşmelerde hak sahipliği konusunun detaylı ve net bir şekilde düzenlenmesi gerekecektir.

▪▪▪

 

[i] Kamuya sunma, ürünün sergileme, satış gibi yollarla piyasaya sürülmesi ile kullanma, tarif, yayım, tanıtım veya benzer amaçlı faaliyetleri ifade eder.