UYUŞMAZLIK ÇÖZÜMÜNÜN EN KISA VE EKONOMİK YOLU
Artık herkesin malumu olduğu üzere günümüzde mahkemelerde görülen en basit yargılamaların sonuçlanması dahi mahkemelerin yoğunluğu nedeniyle neredeyse 1 yılı bulmakta diğer dava ve uyuşmazlıkların sonuçlanması ise 2.5-3 yılı aşmaktadır.
Bu durum, dava ve uyuşmazlık taraflarını uzun yargılama sürecinde maddi ve manevi olarak yıpratmakta, uzun süren yargılama süreci neticesinde sağlanan adalet de bu gecikmeler nedeniyle çatışma ve huzursuzluk içinde geçen süre sonunda zaten yıpranmış olan tarafların sorunlarına çoğu zaman çare olamamaktadır.
Yaşanan ekonomik istikrarsızlıklar, yüksek enflasyon oranları da uzun yargılama süreçlerinde davaya konu edilen alacak ve bedelleri hızla eritmekte ve davanın kesinleşmesi ile elde edilen tutarlar cüzzi rakamlara inmekte, kimi zaman da yargılama sürecinde tahsilat yapılabilecek bir muhatap taraf da kalmayabilmektedir.
Kimi zaman da taraflar, yargılama sürecinde kendi ellerinde olmayan yargılama unsurları ve etkenler neticesinde hiç tasavvur edemedikleri karar ve neticelerle karşılaşabilmektedir.
Tüm bu olumsuz etkenler günümüzde arabuluculuğu, üzerinde durulması gereken bir alternatif bir uyuşmazlık çözüm yolu olarak ön plana çıkarmaktadır.
ARABULUCULUK NEDİR?
Arabuluculuk, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununda (“Kanun”), uyuşmazlık içinde olan tarafları görüşmek ve müzakerelerde bulunmak amacıyla bir araya getiren, onların birbirini anlamaları ve bu suretle çözümlerini kendilerinin üretmesini sağlamak için aralarında iletişim sürecinin kurulmasını sağlayan, uzmanlık eğitimi almış olan tarafsız ve bağımsız arabulucunun katılımıyla yürütülen bir uyuşmazlık çözüm yöntemi olarak tanımlanmıştır.
ARABULUCULUK NEDEN TERCİH EDİLMELİ?
Arabuluculuk sürecine başlamak, sürdürmek, anlaşarak veya anlaşmayarak sona erdirmek sizin tercih ve iradenizdedir.
Arabuluculukta tarafların ortak iradesi haricinde bir sonuç ortaya çıkması mümkün değildir. Arabuluculuğu yargılama sürecinden ayıran ve özel kılan husus, bilirkişi hataları, gerecek dışı tanıklık, usuli hatalar, hakim tarafından kanunun olaya hatalı uygulanması gibi tarafların elinde olmayan yargılamaya mahsus unsurlar nedeniyle beklenmedik kararlar ve sonuçlarla karşı karşıya kalma ihtimalinin olmamasıdır.
Bu nedenle arabuluculuk sadece tarafların istek ve iradeleri doğrultusunda sonuçlandığından süreç sonunda beklenmedik sürpriz durumlarla karşılaşılma olasılığı bulunmamaktadır.
Mahkeme sürecinde mahkemeden sadece ne talep ettiyseniz o talebin kabulüne veya reddine ilişkin sonuç alabilecekken arabuluculuk sürecinde çözüm yolları hayal gücünüz ile sınırlıdır.
Arabuluculukta, tarafların mevcut kanun ve usul düzenlemeleri bağlı olmaksızın ister yaşanan uyuşmazlık sınırlı olsun ister yeni imkanlar yaratmak suretiyle daha geniş perspektifte yeni alternatif, olanak ve fırsatlar yaratmak suretiyle bir uzlaşma yoluna gitme imkanları mevcuttur. Bu durum taraflara, kendilerine ve somut duruma özel çözüm üretme ve dolayısıyla tatmin olma imkânı sağlamaktadır. Burada önem arz eden husus, tarafların uyuşmazlığın giderilmesi için çözüm odaklı ve ortak menfaatleri öne çıkartarak çalışmalarıdır.
Arabuluculuk yönteminde, tarafların etkin ve pozitif yaklaşımı ile birkaç günlük sürede dahi sonuca ulaşılması mümkün olabilmektedir. Tarafların birkaç gün veya hafta sürecek yoğun bir çalışma temposu ile bulacağı çözüm yolu, onları yıllarca sürecek yargılama ve bu süreçteki olası mağduriyetlerden kurtaracak ve menfaatleri kapsamında tüm tarafları tatmin edecek bir sonuca ulaşma imkanı yaratacaktır.
Geldiğimiz ekonomik süreçte mahkeme ya da icra dairelerinde görülen dava ve diğer hukuki işlemlere dair harç ve masraflar hatırı sayılır bir yekûn tutmaktadır. Yine alternatif bir uyuşmazlık çözüm süreci olan tahkim de yüksek bedeller ödenebilmektedir. Arabuluculuk sürecinde ise arabulucu ücreti dışında tarafların aksine karar vermediği hallerde masraf ve başkaca harç ödemezsiniz.
Arabuluculuk sürecinin diğer bir özelliği de sürece başlama talebi dâhil olmak üzere, süreçte paylaşılan bilgilerin, hazırlanan belgelerin, öneri ve kabullerin kanunen gizli nitelikte sayılması ve uzlaşma sağlanamadığı halde bu bilgi ve belgelerin olası herhangi yargılamada delil olarak ileri sürülememesidir.
Gizliliğin kanun ile teminat altına alınmasının amacı tarafların arabuluculuk görüşmesinde ileri sürdüğü hususların daha sonra aleyhine ileri sürülme ihtimalini düşünmeden görüşlerini bildirmesi, pazarlıklarını serbestçe yapabilmesidir.
Yine aksi kararlaştırılmamışsa arabuluculuk süresince anlaşılan konuların arabuluculuk sürecinin taraflarınca ifşası durumunda bunun cezai bir müeyyidesi bulunmaktadır.
Arabuluculuk işlemlerinin mahkemelerin dahli olmaksızın taraflar arasında yapılması; taraflardan birinin anlaşmaya uymaması durumunda ne olacağı, en başa dönüp tekrar dava mı açılması gerekeceği sorusunu akla getirmektedir.
Arabuluculuk sonrası verilen kararın taraflar açısından kanunen bağlayıcı ve bir mahkeme ilamı gibi icra kabiliyetinin olacağı Kanun’da düzenlenmiştir. Yani Kanun kapsamında arabuluculuk süreci sonunda yapılan anlaşma belgesi ilam niteliğinde belge haline getirilebilmektedir. İlam niteliğinde belgeler ise İcra ve İflas Kanunu’nun 38. maddesine göre ilamlar gibi icra edilir. Yani ilamlı icra hükümlerine göre icra edilir. Anlaşma belgesi, ilam olmasa dahi İlam niteliğinde bir belgedir.
Taraflar, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde, üzerinde anlaşılan hususlar hakkında tekrar dava açamazlar.
ARABULUCULUĞA ELVERİŞLİ UYUŞMAZLIKLAR HANGİLERİDİR?
Özel hukukun neredeyse tamamına ilişki uyuşmazlıklar arabuluculuğa elverişli olup bunlar içinde belli başlıcaları aşağıdaki gibidir:
50 yıllık hukuk serüvenimizde, taraflar için en uygun uyuşmazlık çözüm yolunun, tarafların karşılık sulh olması yani her iki tarafın menfaatlerinin gözetilerek bir anlaşmaya varılması olduğunu tecrübe etmiş bir hukuk bürosu olarak önceliğimiz “en kötü anlaşma en iyi davadan iyidir” anlayışı ile müvekkillerimizi öncelikle sulh yolu ile bir çözüm arayışına yönlendirmektedir.
Birçok arabuluculuk faaliyetine taraf vekili olarak katılarak müvekkillerin çok kısa sürede memnuniyet verici ve tatmin edici sonuç almasını sağlamış olan büromuz ortaklarından Av. Alp Çal, aynı zamanda Arabuluculuk Daire Başkanlığı arabulucular sicilinde 28226 sicil numarası ile kayıtlı bağımsız arabulucu olarak uyuşmazlıklarının çözümü için gerçek ve tüzel kişi taraflara hizmet vermektedir.